İktidarın varacağı son nokta neresi? [Ramazan Faruk Güzel - 13 Haziran 2019] HD

13.06.2019
YORUM | RAMAZAN FARUK GÜZEL Özellikle 17/25 aralık Soruşturmalarında hukuk ve devlet sisteminin adeta raydan çıkıp şarampole savrulduğu ülkede, aşamalı bir şekilde bütün adli yollar tıkandı. Yargının, Emniyetin işlemez hale geldiği, güçler ayrılığının eriyip “Tek Adam”da birleştiği yerde yaşayan raydan çıkma kazaları hızlı tren kazalarımızdan çok daha vahim vaziyette… Böyle gider diye düşünenler büyük bir yanılgı içerisindeler… “Tevehhüm-ü ebediyet” (sonsuza kadar süreceği zannında) olanlar, BM ve AİHM’den gelen kararlarla sarsılmaya başladılar. Amerika’daki “karapara, ambargoları delme, rüşvet” dosyaları da dipten dipten devam etmekte… Aslında millet ve devlet olarak kelimenin tam manasıyla “Sıfır noktası”ndayız. Aradaki perdelerin bir bir kalktığı, çıkış için her vesilenin heder edildiği bir nokta bu… Nasıl, derseniz; önce çok manidar bir kıssa aktaralım, sonra izahına geçelim… “HEP KAZANDIM” DERKEN… Kurtların, kuşların dilinden anlayan Hazret-i Süleyman aleyhisselama gelen bir adam yalvarır: “Ne olur ey Allah’ın nebisi, bana da hayvanların dilini öğret de ben de konuştuklarından anlayayım”, der. Süleyman Aleyhisselam, bu teklife başta olumlu yaklaşmaz: “Olmaz”, der. “Sen onların konuştuklarını dinlersen sabredemezsin. Arkasındaki hikmetleri düşünemezsin.” Ne var ki adam çok ısrar eder. Ve sonunda Hz.Süleyman da o adama hayvanların dilini öğretir. Sevinçle evine gelen adam çöplükteki köpekle horozun konuşmalarını dinlemeye başlar. Bir ara köpekten şu sözleri duyar: “Horoz kardeş, sen arpayla da buğdayla da karnını doyurabilirsin. Biraz ötedeki taneleri yesen de ekmek kırıntılarını bana bıraksan olmaz mı, benim karnım çok aç.” Horoz şu cevabı verir: “Sabret köpek kardeş, yarın buraya ağanın ölen eşeğini getirip bırakacaklar, bolca et yer, karnını iyice doyurursun.” “Bunu duyan ağa hemen koşar ahırdaki eşeği alıp pazara götürür ve satar. Kendi kendine şöyle söylenerek döner: “İyi ki hayvanların dilini öğrendim, yoksa eşek elimde ölecekti.” Ertesi gün yine kulak kabartır çöplükteki seslere. Köpek sitem etmektedir horoza: “Hani ağanın eşeği ölecekti de ben de bolca et yiyecektim ya?!” Horoz cevap verir: “Ağanın eşeği öldü ölmesine de, satın alan zavallının elinde öldü. Ağa açıkgözlülük edip eşeği sattı. Ama üzülme, bu sefer ağanın atı ölecek. Buraya getirip bırakacaklar, bolca et yer karnını doyurursun.” Ağa yine hızla kalkar, ahıra gidip atı alarak pazara götürüp satar. Dönerken de yine söylenir: “İyi ki hayvanların dilini öğrendim, yoksa at elimde ölecekti.” Gelip yine merakla kulak misafiri olur. Bu sefer köpek daha yüksek sesle sitem etmektedir: “Horoz kardeş, beni yine aldattın. Hani ağanın atı ölecekti ya?!” “Ağanın atı öldü ölmesine de, sattığı zavallının elinde öldü.” Der horoz ve devam eder: “Üzülme, bu sefer daha büyük bir ziyafete konacağız hep birlikte.” Köpek inanmaz: “Hadi hadi beni yine aldatıyorsun.” Horoz kesin konuşur: “Hayır, aldatma falan yok. Durum kesin.” “Çünkü” der hotoz, “Bu sefer ağanın kendisi ölecek, malına gelecek olan

Похожие видео